Arsen Avagyan, yalnızca Türkiye komünist hareketi tarihinde değil, ama aynı zamanda Türkiye tarihinde ve Ermeni soykırımında çok tartışmalı bir yere sahip Deyr-ül Zor mutasarrıfı, Türkiye Komünist Teşkilâtı kurucu-yöneticisi Salih Zeki’nin yaşam öyküsünü, Ekim Devrimi’yle yaşadığı büyük dönüşümle birlikte ele alıyor. İlk kez Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA) ve Rusya Devlet Siyasî ve Sosyal Tarih Arşivi (RGASPİ) belgelerini kullanarak Salih Zeki’nin gerçek doğum ve ölüm tarihleriyle birlikte kimliğini ve kişiliğini irdeliyor, yürüttüğü çalışmalar hakkında kapsamlı bilgi veriyor.
Belgelerin yanı sıra geniş bir bibliyografya çalışmasının ürünü olan çalışmasında Arsen Avagyan’ın gönderme yaptığı bir dizi Ermenice tarih çalışması ve anı hakkında da Türkiyeli okur ilk kez bilgi sahibi oluyor. Arsen Avagyan bu önemli çalışmasıyla genel olarak Ermeni soykırımı ve Türkiye’nin kuruluş süreci hakkındaki tarih yazımına da son derece özgün katkılardan birini sunmaktadır.
Kitabın eklerinde yer alan Salih Zeki’nin özgeçmiş belgesinden, onun TKP kuruculuğundan önce Azerbaycan Devrimi’nde çok önemli bir rol oynadığını, devrimci komite içinde yer aldığını ve Rusya Komünist Partisi (Bolşevik) üyesi olduğunu da öğreniyoruz.
TKP’nin kuruluş sürecinin başlangıcının 100. yıldönümüne denk gelen 2020 yılı başlarında yayınladığımız bu çalışmada 1936 yılında Mustafa Suphi ve arkadaşları hakkında “15’ler hatırasına” adıyla yayınlanan makale derlemesine Salih Zeki, gençlik arkadaşı olan Mustafa Suphi hakkında “Subhi Yoldaş ve 16 Şehitler” başlıklı Türkçe bir makale yazdıysa da, onun makalesine kitapta yer verilmemişti ve “derlemeye girmemiş bir makale” notuyla ayrı olarak dosyaya konmuştu. Bu makalenin daktilo kopyası da ilk kez bu kitapla birlikte yayınlanmış oluyor.