"Enter"a basıp içeriğe geçin

ZEKİ BAŞTIMAR’I BKP 9. KONGRESİDE YAPTIĞI KONUŞMA

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi Birinci Sekreteri Yakub Demir’in [Zeki Baştımar] (1905-1974) Kasım 1966’da Sofya’da Bulgaristan Komünist Partisi 9. Kongresi’nde yaptığı konuşma. Ses kaydının kopyası Bulgaristan Devlet Arşivleri Altın Fonu’ndan TÜSTAV tarafından alınmış ve dijital ortama aktarılmıştır.

Konuşmanın tamamına TÜSTAV Ses Arşivi‘nde bulunan CD-026 B-1 kodlu kayıttan arşivlerden yararlanma koşulları uyarınca Arşiv Yararlanma Formu doldurularak erişilebilir.


Konuşmanın Çözümü:

Bulgaristan halk cumhuriyetinin Avrupa’da ve bütün dünyada barışın korunması ve halkların güvenliği uğrunda özellikle Balkanların ve Karadeniz’in bir barış ve dostluk bölgesine çevrilmesi yolundaki devamlı gayretlerini burada şükranla anmak isterim. Barışçı dış politika ilk önce böyle bir politikaya susamış olan Türk halkının hayati menfaatlerine uygundur. Bulgaristan Halk Cumhuriyeti’nin ve diğer sosyalist devletlerin ısrarla ve sebatla izledikleri “barış içinde yan yana yaşama politikasının” sonucu olarak son zamanlarda Türkiye ile Bulgaristan Halk Cumhuriyeti ve diğer sosyalist ülkeler arasında ekonomik münasebetlerin düzelmesi yolunda ve iyi komşuluk münasebetlerine doğru önemli adımlar atılmıştır.

Biz Türk komünistleri bunu memnunlukla karşılıyoruz. Emperyalistlerin, özellikle Amerikan emperyalizminin, saldırgan yüzünü Vietnam’da açıkça ortaya koyduğu, Batı Alman militaristlerinin intikamcı niyetlerini gerçekleştirmek için nükleer silahı ele geçirmeye çalıştıkları bir zamanda memleketlerimizin barışçıl politikaya olan ihtiyacı elle tutulur bir hal almıştır.

Emperyalizmin ve emperyalist tekellerin çıkarına bir dış politikanın acı sonuçları memleketimizde artık gizlenemiyor.

Emperyalistlerin tahrik ve desteği ile sık sık başvurulan antikomünizm kampanyaları gerçekleri örtbas etmeye artık yaramıyor. Başta işçi sınıfı olmak üzere halkımızın hemen bütün tabakaları milli burjuvazinin, yabancı tekeller ile menfaatleri çarpışan büyük bir kısmı emperyalizmin ekonomik, politik ve askeri boyunduruğunun bütün ağırlığını kendi boyunlarında hissetmeye başlamıştır. Ona karşı aktif mücadeleye girişmişlerdir. İşçi sınıfı, ilerici aydınlar ve gençler memleketimizde gittikçe genişleyen antiemperyalist cepheninim ön safında savaşmaktadırlar.