Ruhi Su’nun (20 Ekim 1912 – 20 Eylül 1985) aramızdan ayrılışının yıl dönümünde Sofya Radyosuna verdiği röportajdan bir bölümü paylaşıyoruz.
Anısına saygıyla…
Konuşmanın Çözümü:
Adım Ruhi Su. Adanalıyım. Şimdi İstanbul’da oturuyorum.
1936’da Müzik Öğretmen Okulu’nu, Ankara Müzik Öğretmen Okulu’nu bitirdim. 1942’de Ankara Devlet Konservatuarı Opera Bölümü’nü bitirdim. Müzik dalında müzik öğretmenliği yaparak, Devlet Operasında operalarda oynayarak 1952’ye kadar sanatsal hayatımı böyle sürdürdüm ve türküler söyleyerek…
1952’de politik düşüncelerimden dolayı Operadan ayrılmak zorunda kaldım. Ondan sonra çalışmalarımı hep türküler söylemekte, konserler vermekte ve plak yapımında sürdürdüm. 35-40 yıldan beri sanatımı yapmaktayım.
Ben türkü söylemeye başladığım sıralarda, yani politik şarkıları söylemeye başladığım sıralarda halk ozanlarının dışında politik anlamda şarkı söyleme âdeti henüz toplumumuza gelmemişti. Ozanlarımız toplumsal sorunları şiirlerine işliyorlardı ama henüz bu müzik dalına, şarkılara yansımış değildi.
Önceleri ben politik içerikli halkın yaşamak isteyip de yaşayamadığı bir hayatı özleyen, daha ileri daha insanca bir hayatı özleyen türkülerini seçerek söylemeye başladım. İnsanlar arasında kardeşliği dostluğu eşitliği özleyen türküleri seçerek söylemeye başladım. Radyoda da söylerdim. Radyo’da bu türkülerin içerikleri hoş gelmemeye başladı. O zaman da radyodan bu yüzden ayrılmak zorunda kalmıştım.
Politik içerikli türküler ya da kendi yaptığım küçük şarkılar biçiminde söylüyorum hep bu politik içerikli müziği. Ya yine çoğunlukla politik içerikli türkülerden seçerek ya da devrimci ozanlarımızın politik içerikli şiirlerini seçip müziklendirerek. Ya bir müzik eşliğinde şiir halinde okuyarak ya da tümünü müziklendirebilirsem tümünü müziklendirerek söylüyorum.